|
Duanın Kabul olmasının en önemli şartı, Yüce Allah huzurunda zelil bir şekilde boyun eğmen ve duan esnasında ona tam bir teslimiyet göstermendir …. |
1- Yüce Allah buyuruyor: “Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar”(Bakara: 186). Bil ki Allah, senin nefsinden sana daha yakındır. Dua ettiğin zaman seni duyar, duanda samimi olman şartıyla yapacağın duayı kabul eder. Zira duada samimiyet ve ihlas duanın kabulu için en önemli şarttır. Öyle ise duanda samimi olduğunu nasıl bilirsin? Kendine şu soruyu sor: Ben bu dua ile ne istiyorum; Eğer cevabın: Allahın rızası ise, o zaman Allah duanı Kabul edecektir. Yok eğer hedefin insanlara zarar vermek veya tamahkarlık veya dünya sevgisi ise, bu durumda Allah belki duanı Kabul edecektir, fakat ahirette bu duadan bir nasibin olmayacaktır. Gerçek şu ki; eğer duanda samimi olursan Allah’ın izniyle kabulunu da çabuk bulursun.
2- Her peygamberin Kuranda kendine has bir duası vardır. Eğer duaların en iyisini (kabule şayan olanını) istiyorsan, o zaman peygamberlerin yaptığı dua ile dua etmen gerekir. Örneğin: Eğer sen darlık, üzüntü ve kederden şikayetçi isen, o zaman Yunus peygamber (a.s.)’ın duası ile dua etmen gerekir. O da şudur: “Senden başka hiç bir ilah yoktur.Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum” (Enbiya: 87). Bu duayı yaptığın zaman Allahın izniyle kabulu de çabuk gelecektir. Çünkü Yüce Allah peygamberin bu duasına şöyle icabet etmiştir: “Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız” (Enbiya: 88). Ve Yüce Allah’ın şu ayetine şu ayetine dikkat et: “İşte biz müminleri böyle kurtarırız”. (Enbiya: 88). Bu ayette de belirtildiği gibi, eğer sen gerçekten mümin isen Allah duana icabet edip kabul edecektir.
3- Bir çok kimsenin farkında olmadığı en önemli dualadan biri de, özellikle çocuğu olmayan kimseler için Zekeriya (a.s.)’in yaptığı duadır. O şöyle dua etti: “Rabbim! Beni yanlız bırakma! Sen, varislerin en hayırlısısın, (her şey sonunda senindir)” (Enbiya: 89). Eğer bu duayı inanarak samimiyetle tekraralayarak dua edersen, bil ki Allah senin istediğini sana verecektir. Çünkü Yüce Allah Zekariya peygambere (a.s.) bu dua ile istediğini vermiş ve şöyle buyurmuştur: “Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya’yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık” (Enbiya: 90). O halde Yüce Allah peygamberleri için böyle acil bir şekilde dualarını kabul etmesinin sırrı nedir? Biz ise bazen Allaha dua ediyoruz, ama dualarımız Kabul olmuyor. Bu sorunun cevabı Allahın şu ayet-ı kerimesindedir: “Onlar (bütün bu peygamberler) , hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler”(Enbiya: 90). Allah ne büyük hikmet sahibidir. Duanın kabul olmasının en önemli şartı hayra koşmak ve duada samimi olmaktır. O halde ey mümin kardeşim! sen de bunu hayatında uygulamalısın.
4- Kronik hastalıklardan kurtulmak için okunacak duanın ne olduğunu biliyor musun? Bu dua Eyyup peygamber (a.s.)’in duasıdır. Kim bu dua ile dua eder ve çokça tekrar ederse Allah (c.c.) 0na şifa verir. Söz konusu Eyyup (a.s.)’ın duası şudur: “Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” (Enbiya: 83). Çünkü Yüce Allah uzun hastalıktan sonra Eyyup (a.s.)’ın duasına icabet etti. Yüce Alla şöyle buyurdu: “Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik” (Enbiya: 84). Şüphesiz ki bugün bizler bu duayı yapmaya her zamankinden daha çok muhtacız. Zira bizleri hastalıkların şerrinden koruyacak ancak Yüce Allah’tır. O her şeye kadirdir.
5- Yüce Allah’a nasıl dua etmeliyiz? Allah (c.c.) peygamberleri hakkında şöyle buyuruyor: “Onlar umarak ve korkarak bize yalvarırlardı” (Enbiya: 90). Ayette geçen “er-Rağab” ifadesi: Allah katındaki nimetleri istemek anlamındadır. “er_Rahab” ise: Allahın azabından korkma ve ürkmedir. O halde bizim Allah’a olan duamız şiddetli bir istek ve şiddetli bir korku ile Allaha yönelik olmalıdır. Şimdi ey mümim kardeşim, sana soruyorum: Allaha dua ettiğin vakit; kalbinin Yüce Allaha yöneldiğini, sonucun ne olursa olsun, sadece Allahın rızasını istediğini gerçekten görebiliyor musun? Yoksa kalbin sadece ihtiyaç duyduğun ve istediğin şeye mi yöneliktir? İşte bu nokta duanın Kabul olmasının sırlarından bir sırdır. Allaha dua edip ondan bir şey istediğimiz vakit, Allahın dualarımızı Kabul etmeye kadir olduğunu, yerde ve gökte hiç bir şeyin onu aciz edemiyeceğini hatırlıyor muyuz? Bunun da ötesinde, Allahtan bir şey istediğimizde, Allahın bu istemiş olduğumuz şeyden daha büyük olduğunu düşünüyor muyuz? Yoksa, bütün dikkatlerimizi Allahtan dildiğimiz ve ondan istediğimiz şeye mi odaklıyoruz? Bil ki, duanın Kabul olmasının en önemli sırrı, her an yüce Allahı hatırlamandır.
6- Duanın Kabul olmasının en önemli şartı, Yüce Allah huzurunda zelil bir şekilde boyun eğmen ve duan esnasında ona tam bir teslimiyet göstermendir. Teslimiyet ise Allah’tan korkmak demektir. Allah peygamberleri hakkında şöyle buyurdu: “Onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler” (Enbiya:90). Bu da duanın kabul olmasının önemli sırlarından bir sırdır. Allah’a karşı huşu içinde göstereceğin teslimiyet oranıda duan kabul ve icabet görür. Huşu sadece duaya has bir şey değildir. Her zaman kendine şu soruyu sorman gerekir: Namazlarını gerçekten huşu içinde kılıyor musun? Rızkını ararken Allah’tan korkup haramdan sakınıyor musun? Peygamber (s.a.v.), duanın kabul olması için, mümin kişinin yemesinin, içmesinin niçin helal ve güzel olmasını vurguladığını acaba idrak ediyor muyuz?
Hiç birgün, sana kötülük yapmış olan bir insanı affetmeyi düşündün mü? Allah rızasını umarak, sana eziyet etmiş bir kimsenin eziyetine sabretmeyi hiç düşündün mü? Hiç bir gün kendi nefsine: Acaba Allah’ın sevdiği şeyler nelerdir, taki ben o fiilleri işleyeyim ve bu sayede Allah’a yaklaşan salih kullarından olayım diye sordun mu? Elbette bu soruları kendimize sorup üzerinde düşünmemiz gerekir. Böylece bu soruların gereğince amel edip Allah’ yakın olmamız, bütün iş ve davranışlarımız, hatta düşünce ve hislerimizin tamamı Allah’ın rızası doğrultusunda olmalıdır. Dünyadan bir şey isterken yine Allah rızası için olmalıdır. Bu dünyada Allah’ın seni sevip, senden razı olmasından daha güzel bir şey var mıdır?
--------------------
Abduldaem Al-Kaheel